27 Haziran 2014 Cuma

Ayrılığın Mutluluğu

Çok garip bir şeymiş bu ayrılık.
İlk güne ait çırpınışlarımı hatırlıyorum, sanki bir film karesi gibi...
O ayrılığı yaşayan kız değilmişim gibi, odanın tavanından bakıyorum sanki, yatakta dönüşümü görüyorum. Bir sağa bir sola çaresizce. Allahım kimse yok. Gecenin bir körü yani. Uyuşuyorum, ama uyuyamıyorum. Hep ağlıyorum. 


Zavallı kız...

Sabah aynağa baktım. Yüzüm bir canavara dönmüş. Korkunç...
Makyaj bile değiştiremedi o canavar şiş halimi...
Galiba karnımda pırpır eden kelebekler ölmüştü. Bir sürü kelebek ceseti vardı midemde. Yemek yiyemedim tam 3 hafta...
Günler böyle çaresiz ve ağlamaklı geçti.
Gittiğim heryer acı verdi, aptal bir AVM bile, baktığım herşey...
Zorla gezdim unutmak için.
Hiç kimseyi onun yerine koyamadım...
Her silinen resim içimi yaktı cayır cayır. 
Bu kimdi tanımıyorum? Ama duygusal işkence gördüm resmen... 
Neyse ki ölmedim... 

Saldırgan olmuştum, herşeye herkese saldırasım vardı ama hiç bir yere, hiç kimseye saldıramadım!!!
Nasıl sustuğumu anlatamam...
Hayatımda hiç kıskanmamıştım... Nerde kimle derken, içim içimi bitiriyordu...
Günahlarımdan arındım biraz, hatalarımdan arındım.
Cayır cayırdım ama dondum, buz gibiydim sanki yandım. Tuhaf, zıt ve karmaşıktı.

Off büyük acıymış, ellerim uyuştu, kollarım uyuştu, beynimde karıncalar filan yürüdü... Uyanmak çok acıydı, çok... İlk aklıma gelen şey. 6 ay her gün, her sabah, her dakika...
Acıdım kendime, kalbime. Nasıl acı çektik hep birlikte...

Sonra bugün, tam altıncı ay dönümünde birden arındım.
Galiba ben yeni ayrıldım, bugün ayrıldım.
Sevgiyle vedalaşıyorum ve affederek...
Anlayarak, hoşgörerek, çok içten güzel dilekler dileyerek...

Hoşçakal 6 ay, 1 yıl, 2 yıl
Hoşçakal otel
Hoşçakal ayrılık
Hoşçakal kavga, kırgınlık, kızgınlık
Bugün ilk defa tam olarak mutluluk var içimde
Ben birini sevmiştim, sonra intihar ettim, biraz da öldüm ve özgür olarak yeniden doğdum.

1 Haziran 2014 Pazar

Bakın atalar ne demiş?

Bize ne oldu diye düşündüm. Galiba acele işe şeytan karıştı...

Ben bir tencere, yuvarlanıp kapağımı buldum sandım ama iki cambazmışız ve bir ipte oynayamadık.

Ah ayrılık! Ölümden beter derlerdi de inanmazdım. Yine inanmadım çok fazla aslında. Zaman her şeyin ilacıdır, göz görmeyince gönül katlanır dedim ama unutmuşum işte. Aşkın gözü kördü ve ben hiç bir şey göremedim.