Sanki yer çekimi yok, aşağı inemiyorum. Uçuyorum sanki. Dünya, şu an mavi denizden ve mavi gökyüzünü görebildiğim şeffaf havadan ibaret. Yaptığım herşey güzel geliyor, sahip olduğum herşey güzel. Mutluyum çünkü en çok da zamana karşı olan aceleciliğimi hissetmiyorum.
Herkese ve herşeye eşit mesafedeyim, merkezdeyim ve kollarımla etrafımı çiziyorum. Ben artık zamana eşitim, zaman şu an benim etrafımda dönen bir çember. Kaygımı anladım, kaygım en çok zaman karşıymış meğer. Uydurulmuş ve adına saniye, dakika, saat, gün, ay, yıl ve asır dedikleri herşey aynı aslında; bir dakika bir asır gibi, bir yıl bir saniye gibi. Şu an uydurulmuş bu zaman dilimlerini hissetmiyorum. Herşey 360 derece dönüyor sadece...
Deniz i çok sevdiğimden sadece bana ait bir duygu zannederdim ona kavuştuğumda yitirdiğim zaman kavramını.. Şimdi ise, sevgiyle değil bu güzel duygunun bol oksijenle alakalı olduğudur :).. Üzerimde mont ile kendimi bir an bile olsa deniz de hissettirdiğin için teşekkürler.. Güzel yazı.. tek kafamı kurcalayan neden 11:11 ..?
YanıtlaSilKeşke yazıyı da 11:11 e yetiştirebilseydim :)
Silİnan bir nedeni yok, sadece saati beğenip çekmiştim fotoyu. Ama dün bu fotoyu eklerken düşündüm ayhancım acaba olan bitenler bazı şeyler saat 11:11 de mi başlamıştı. Hiç hatırlamıyorum ama tesadüf olduğunu hiç düşünmüyorum her zamanki gibi :)
Bu arada sana böyle deniz havası yaşatabildiysem de ne mutlu bana:)
evet güzel duygular..güzel bir yazı olmuş..
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)
Sil