27 Eylül 2014 Cumartesi

Temurhan


        
        


Her zamanki gibi bir sabahtı. Balkona çıktım. Bilal'in dükkanına baktım. Bilal henüz dükkanını açmamıştı. Gidip gelip baktım. Öğlene kadar açmadı. Bir terslik vardı ama o zamana kadar ben terslik nasıl birşeydi belki de bilmiyordum.

Sonra gittim O'nu aradım. 1 hafta olmuştu görüşmeyeli. O zaman cep telefonu da yoktu ki, görüşememiştik işte. Küçüktük de. Ben daha 17, o ise 19. Aradım terslik nasıl birşey bilmeden...

Aradım... O yaslı günlerden sonra bir daha hiç ama hiç görmediğim halasının kızı açtı telefonu. Öyle bir çırpıda söyledi... Öldü dedi. Sabaha karşı kaybettik. 

Rüyamda görmüştüm oysa. Sokaklarda onu arıyordum ama bulamıyordum. Bilmeden gördüm bu rüyayı, ben rüyamda onu ararken onun yolunda ters giden birşeyler olmuş. Kaza geçirmiş. Nefesi bitmiş nasıl olmuşsa...

Sonra uzunca bir süre anlayamamıştım. Ölmek nasıl birşeydi? Bir sürü hücresi insanın nasıl bir anda ölebilirdi ki, anlamaya çalıştım. Anlayamadım. Milyonlarca hücre ve en yaşlısı daha 19 yaşında... Anlayamamıştım. Anlayabildiğim tek şey, Bilal'in dükkanı neden açmadığı olmuştu.

Temurhan Temur, masumiyetten ölmüştü bence. Güzel yeşil gözleri ve harika bir yüreği vardı. Yaşasaydı nasıl bir hayatımız olurdu bilmiyorum. Çok hisliydi, 19 yaşındaydı ama baktığının ötesinde yaşından çok büyük şeyler görüyordu. Eminim gönül gözü çok açıktı. 

Beni çok severdi. Son görüştüğümüzde ağlamıştı. İkimiz de biliyorduk ters giden birşeyler olacaktı. 

Ben de onu çok severdim... O gittiğinde ben en yakın arkadaşımı kaybettim. Kendine "Temurhan Temur" derdi, adı Temurhan olsun isterdi. O masumiyetten öldü ve ben onu tanıdığıma hiç pişman olmadım, çok ağlayıp, canım yanmasına rağmen. Çünkü, ben onu tanıdığım için böyleyim biraz da. Bir parçası da ona ait kalbimin aslında.

19 Eylül onun doğumgünüydü. Duyabilseydi beni ona şöyle derdim: 
"Doğum günün kutlu olsun, iyi ki doğmuşsun. İyi ki seni tanımışım ve sevmişim. Sayende çok güzel bakabiliyorum, belki de en çok senin sayende. Senin kalbinin bir parçası benim kalbimde halen atıyor. Belki de bu yüzden mi panik ataklar yaşadım bilmiyorum... Ama iyiyim, güzel bakıyorum. Teşekkür ederim sana. Senin yeşil gözlerinden de bakıyorum belki. Arada bir yine ters giden şeyler oluyor, ölümler, ölüler oluyor bazen ama masumiyetten değil senin gibi. Bazen de, en kötüsü Temurhan, kelebekler ölüyor içimde. Kelebekler diyorum Temurhan, ölüyor!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder